Agzimi Dikseler Tel tel ve iplik iplik dikseler de agzimi; Tek ses duysalar; Allah... Yoklayanlar nabzimi. Necip Fazil, 1973 Cile ALLAH DIYENE Her sey, her sey su tek mujdede; Yoktur olum, Allah diyene Canim kurba, basi secdede, Iki buklum, Allah diyene Akil, kirik kanadi hicin; Derdi gucu 'nasil' ve 'nicin'... Bagli, percin ustune percin, Benim gonlum allah diyene... N.F.Kisakurek (Cile) 1972 Allah Dostu Allah dostunu gordum, bundan alti yil evvel; Bir aksamdi ki, zaman, donacak kadar guzel. Necip Fazil, Cile 1940 Ask Rabbim, Rabbim, bu isin bildim neymis Turkcesi; Senin askin atestir, atesin gul bahcesi... Necip Fazil, Cile 1977 Ask ve Korku Ask korkuya pecedir, korku da aska perde, Allah'tan nasil korkmaz, insan O'nu sever de... Necip Fazil, Cile 1980 Aynalar Yolumu Kesti Aynalar, bakmayin yuzume dik dik; Iste yakalandik, kelepcelendik! Ciktiniz umulmaz anda karsima, Basimin tokmagi indi basima. Suratimda her suc bir ayri imza, Benmisim kendime en buyuk ceza! Ey dipsiz berraklik, ulvi mahkeme! Aci, hapsettigin sefil golgeme! Nur topu gunlerin kanina girdim. Kutsi emaneti yedim, bitirdim. Dogmaz guneslere baglandi vade; Dislerinde, kopek nefsin, irade. Gunah, gunah, hasad yerinde demet; Merhamet, sucumdan askin merhamet! Olur mu, dunyaya indirsem kepenk: Gozyasi doksem, Nuh tufanina denk? Cikamam, aynalar, aynalar zindan. Bakamam, aynada, aynada vicdan; Beni beklemeyin, o bir hevesti; Gelemem, aynalar yolumu kesti. Necip Fazil, Cile 1956 Bahcedeki Ihtiyar Yillar bir gozyasi olup da kaymis Nurlu ihtiyarin yanaklarinda. Yapraktan sacini yerlere yaymis, Sonbahar agliyor ayaklarinda. Suzuyor ufukta bir kizil yeri, Ici karanlikla dolu gozleri; Alninda aksamin ince kederi, Sessizligin sirri, dudaklarinda. Yanan bir kagitta kucuk bir satir Yazi gibi aksam onu karartir; Artik o, silinen bir hatiradir, Bu issiz bahcenin uzaklarinda... Necip Fazil, Cile 1930 Bayram Olum olene bayram, bayrama sevinmek var; Oh ne guzel, bayramda tahta ata binmek var!.. Necip Fazil, Cile 1982 B E N D E D I R Ne azap, ne sitem bu yalnizliktan, Kime ne, asilmaz duvar bendedir, Suslenmis gemiler gecse aciktan, Sanirim gittigi diyar bendedir. Yaram var, havanlar dovemez merhem; Yukum var, bulamaz pazarlar dirhem. Ne cikar, bir yola dusmemis golgem; Yollar ki, Allah'a cikar, bendedir. Necip Fazil Kisakurek 1936 BEKLENEN Ne hasta bekler sabahi, Ne taze oluyu mezar, Ne de seytan bir gunahi, Seni bekledigim kadar. Gecti istemem gelmeni, Yoklugunda buldum seni; Birak vehmimde golgeni, Gelme, artik neye yarar? Necip Fazil Kisakurek BEKLEYEN Sen, kacan urkek ceylansin dagda, Ben, pesine dusmus bir canavarim! Istersen dunyayi cagir imdada; Sen varsin dunyada, bir de ben varim! Seni korkutacak gectigin yollar, Arkandan gelecek hep ayak sesim. Sarip vucudunu belirsiz kollar, Enseni yakacak ates nefesim. Kimsesiz odanda kis geceleri, Icin urperdigi demler beni an! De ki Odur sarsan pencereleri, De ki Ruzgar degil, odur haykiran! Gogsumden havaya kattigim zehir, Solduracak bir gul gibi omrunu. Kacip dolasan da sen, sehir sehir. Bana kalacaksin yine son gunu. Olursun... Kapanir yollar geriye; Ben mezarla sirdas olur, beklerim. Varilmaz hayale isaret diye Topraginda bir tas olu, beklerim... NECIP FAZIL KISAKUREK Buyuk Randevu Buyuk randevu... Bilsem nerede, saat kacta? Tabutumun tahtasi, bilsem hangi agacta? Necip Fazil, Cile 1958
CANIM ISTANBUL Ruhumu eritip de kalipta dondurmuslar; Onu Istanbul diye topraga kondurmuslar. Icimde tuten birsey; hava, renk, eda, iklim; O benim, zaman, mekan asip gecmis sevgilim. Cicegi altin yaldiz, suyu telli pulludur; Ay ve gunes ezelden iki Istanbulludur. Denizle toprak, yalniz onda ermis visale, Ve kavusmus ruyalar, onda, onda misale. Istanbul benim canim; Vatanim da vatanim... Istanbul, Istanbul... Tarihin gozleri var, surlarda delik delik; Servi, endamli servi, ahirete perdelik... Bulutta saha kalkmis Fatih'ten kalma kir at; Pirlantadan kubbeler, belki bir milyar kirat... Sahadet parmagidir goge dogru minare; Her nakista o mana: Olecegiz ne care?.. Hayattan canli olum, gunahtan baskin rahmet; Beyoglu tepinirken aglar Karacaahmet... O manayi bul da bul! Ille Istanbul'da bul! Istanbul, Istanbul... Bogaz gumus bir mangal, kaynatir serinligi; Camlica'da, yerdedir goklerin derinligi. Oynak sular yalinin alt katina misafir; Yeni dunyadan mahzun, resimde eski sefir. Her aksam camlarinda yangin cikan Uskudar, Perili ahsap konak, koca bir sehir kadar... Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi? Cumbali odalarda inletir <<Katibim>>i... Kadini keskin bicak, Taze kan gibi sicak. Istanbul, Istanbul... Yedi tepe ustunde zaman bir gergef isler! Yedi renk, yedi sesten sayisiz belirisler... Eyup oksuz, Kadikoy suslu, Moda kurumlu, Adada ruzgar, ucan eteklerden sorumlu. Her safak Hisarlarda oklar cikar yayindan Hala cigliklar gelir Topkapi sarayindan. Ana gibi yar olmaz, Istanbul gibi diyar; Guleni soyle dursun, aglayani bahtiyar... Gecesi sunbul kokan Turkcesi bulbul kokan, Istanbul, Istanbul... Necip Fazil [1963]
Cocuk Annesi gul koklasa, agzi gul kokan cocuk; Agac icinde agac gelistiren tomurcuk... Cocukta, ucurtmayla goge cikmaya gayret; Karincaya goz atsa "nicin, nasil?" ve hayret... Fatihlik nimetinden yuzu bir nurlu muhur; Biz akil tutsagiyiz, cocuktur ki asil hur. Allah diyor ki: "Gecti gazabimi rahmetim!" Bir merhamet heykeli mahzun bakisli yetim... Bugun agla cocugum, yarin aglayamazsin! Simdi anladigini, sonra anlayamazsin! Insanlik zincirinin ebediyet halkasi; Cocuklarin kalbinde isler zaman rakkasi... Necip Fazil, Cile 1983 Dusmanima Ey dusmanim, sen benim ifadem ve hizimsin; Gunduz geceye muhtac, bana da sen lazimsin!.. Necip Fazil, Cile Duzen Dogan gunesler her gun ayni da her gun yeni; Ezelden ebededek, iste Islam duzeni!.. Necip Fazil, Cile 1978 Ecel Yetisir bogustugum gece gunduz ecelle; Allah Rahim ve Rahman, Allah Azze ve Celle... Necip Fazil, 1983 EN YAKIN Butun insanligi dovsen havanda, Zerre zerre herkes yine yaliniz. boslukta yol alan ucsuz kervanda, Her sey tek basina, dag, tas ve yildiz. Herkes bir vucutsuz hayal pesinde; Esini kaybetmis herkes esinde. Icinizde yiv yiv derinlesirde, Ciksin karsiniza en yakininiz| 1972 N. F. KISAKUREK
DESTAN Durun kalabaliklar, bu cadde cikmaz sokak! Haykirsam, kollarimi makas gibi acarak: Durun, durun, bir dunya iniyor tepemizden, Catirtilar geliyor karanlik kubbemizden, Cekiyor tebe$irle yekun hattini afet; Alevler icinde ev, ust katinda ziyafet! Durum diye bir laf var, buyurun size durum; Bu toprak cirkef oldu, bu gokyuzu bodrum! Bir $ey koptu benden, $ey, Her$eyi tutan bir $ey. Benim adim bay Necip, babamin ki Fazil bey, Utanirdi burnunu gostermekten sutninem, Kizimin gosterdigi, kefen bezine mahrem. Ey tepetaklak ehram, ba$i ustunde bina; Evde cinayet, tramvay arabasinda zina! Bir kitap sarayinin bin dolusu iskambil; Barajlar yikan $arap, sebil ustune sebil! Ve ferman, kumardaki dort kralin buyrugu: Ba$kentler haritasi, yerde sarho$ kusmugu! Gecenler gecti seni, uctu pabucun dama, Catla Sodom-Gomore, patla Bizans ve Roma! Ottur yem borusunu ottur, ottur, borazan! Bitpazarinda sattik, kalkamaz artik kazan! Allah'in on pulunu bekleye dursun on kul; Bir ki$iye tam dokuz, dokuz ki$iye bir pul. Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara $ah olsa; Ya$asin, kefenimin kefili karaborsa! Kubur faresi hayat, meselesiz, gerceksiz; Heykel destek ustunde, benim ruhum desteksiz. Siyaset kavas, ilim kole, sanat ihtilac; Serbest, verem ve sitma; mahpus, gumrukte ilac. Bulbullere emir var: Lisan ogren vakvaktan; Bahset tarih, baligin tirmandigi kavaktan! Bak, arslan hakikate, ispinoz kafesinde; Tartilan vatana bak, dalkavuk kefesinde! Mezarda kan terliyor babamin iskeleti; Ne yaptik, ne yaptilar mukaddes emaneti? Ah! kucuk hokkabazlik, sefil aynali dolap; Bir $apka, bir eldiven, bir maymun ve inkIlap! Necip Fazil (1947)
Eser Gecekondu yapisi, bir ufurukluk eser... Elbet beklenen ruzgar bir gun Kibleden eser!.. Necip Fazil, Cile 1972 Fikir Sancisi Lafimin dostusunuz, cilemin yabancisi, Yok mudur, sizin koyde, ceken fikir sancisi? Necip Fazil, Cile 1980 F E Z A P I L O T U Yirminci yuzyilin ablak yuzlu pilotu Buldun mu Ay yuzunde olume care otu ? Bir odun parcasina at diye binen cocuk Basinda celik kulaf, sirtinda plastik gocuk. Uzaklari yenmis Fatih edasindasin| Dibsizligin dibini bulmak sevdasindasin... Allah'a dil cikarir gibi kustah bir yaris... Farkinda degilsin ki, Ay Dunya'ya bir karis Fezada milyarlarca isik, yol, mesafe; Seninki, saniyelik zafer, ilmi hurafe Kavanozda, kendini deryada sanan balik; Ne aci vahset, magrur ilimdeki kalabalik; Fezada 'Allah diye bir sey yok' iddiasi Gel gor, kac fuzeye denk, bir mu'minin duasi; Rafa kaldirmak icin ruhlarini durduler; Gunes diye kalpteki gunesi sondurduler. Bilmediler; kalptedir, kalptedir asil feza; Kalptedir, olumsuzluk kefili kutsi imza. Sayidan sonsuzluga sinif gecirtecek not; Bizdedir ve bizdedir Ars'a giden astronot, Ve mekandan arinmis ve zamandan ilerde, Fezayi teslim alma sirri bizimkilerde. Bizimkiler isiga gem vurarda binerler; Yerden goge cikmazlar, gokten yere inerler...... Necip Fazil KISAKUREK 1972
GECILMEZ Bu kapidan kol ve kanat kirilmadan gecilmez; Esten,dosttan,sevgiliden ayrilmadan gecilmez. Iceride bir has oda,yeri samur doseli; Bu odadan gelsin diye cagrilmadan gecilmez. Eti zehir,yagi zehir,bali zehir dunyada, Butun fani lezzetlere darilmadan gecilmez. Varlik nicin,yokluk nasil,yasamak ne,topyekun? Akli yele saliverip cildirmadan gecilmez. Kayalik bogazlarda yon arayan bir gemi; Usta kaptan kilavuza varilmadan gecilmez. Ne okudun,ne ogrendin,ne bildinse berhava; Yer cokmeden,gok iki sak yarilmadan gecilmez. Gecitlerin,kilitlerin yalniz O'nda sifresi; Iste,iste o etege sarilmadan gecilmez! Necip Fazil (1983) GEL| Yuzun bir sebepsiz korkuyla ucuk, O gun basucuma karalarla gel Arkanda, cepcevre, kizil bir ufuk, Tepende simsiyah kargalarla gel Elinden, dal gibi duserken umit, Ne bir hasret dinle, ne bir ah isit; Bir yaprak ol, esen ruzgarlarla git, Kirik bir tekne ol, dalgalarla gel.. NECIP FAZIL KISAKUREK (1930) GELIR Pervane dedigin, ceraga gelir; Sular, kivrim kivrim, irmaga gelir. Bulbul kovuldu mu dil bahcesinden, Gak gak, karga; vak vak, kurbaga gelir. O yon ki, ezelle ebed arasi Ne sola kivrilir, ne saga gelir. Gam cekme, boyle gitmez bu devran, Nihayet sonuncu duraga gelir. Hasretle beklenen gelir mutlaka; Sultan fikir, sanli otaga gelir. Yirtilir gunesin kapkara zari, Dunyamiz yepyeni bir caga gelir. Fuzeler kagniya doner ve nobet, Isiktan da hizli Buraga gelir. Gokyuzu, yeryuzu, helallesirler, Nur, kactigi yerden topraga gelir. Birlesir, kupkuru dalla yanik kok, Yemyesil bir isik, yapraga gelir. Kal'a nin burcundan cakar isaret; Millet, dalga dalga bayraga gelir. Necip Fazil KISAKUREK (1970)
Golgeler Gonlum ucmak dilerken semavi ulkelere; Ayagim takiliyor yerdeki golgelere... Necip Fazil, Cile 1982 Haberi Yok Su geceni durdursam, cekip de eteginden; Soruversem: Haberin var mi oleceginden? Necip Fazil, Cile 1939 HAYAT, MAYAT Hayat, mayat diyorlar Benim gozum mayat'ta. Hayatin eksigi var: Hayat eksik hayatta. Takinsam, kanat, manat; Ku$, mu$ olsam segirtsem. Bombo$ vatana inat, Matan'a dogru gitsem... Necip Fazil, 1940 Cile Huner O demde ki, perdeler kalkar, perdeler iner, Azraile "hosgeldin!" diyebilmekte huner... Necip Fazil, Cile 1976 Islam Her fikir, her inanis, tek mevsimlik vesselam; Zaman ve mekan ustu biricik rejim, Islam... Necip Fazil, Cile 1976
ISARET O ki, pinar basinda ceker suya hasret; Kadininda kadina, yurdunda yurda hasret. Yalan dunyada butun gorunusler igreti; Her sey o seye hazin benzeyisten ibaret. Var olan yokluklarin omrunu suruyorum Asklar bombos kuruntu, hurriyetler esaret Yalniz, 'Rakip' ismiyle Allah'i goruyorum Bir yokluk ki, bu dunya, var olandan isaret... N.F.Kisakurek (Cile) 1972 Kadin Kalip degil bir fikir... Elmas sorguclu fakir; Acikta sirri bakir; Kadin... Colde kacan bir serap; Yonu kementli mihrap... Madeni som istirap; Kadin... Dipsiz hasrete tuzak; En yakinken en uzak.... Tadi zehrinde erzak; Kadin... Bir isaret, bir misal; Ayrilik remzi visal... Allah'a yol bir timsal; Kadin... Necip Fazil, Cile 1983
Teşekkürler arkadaşım Sana zahmet olmazsa bu yazdığın şiirleri bir de benim topladığım Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN... Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN... Orhan Veli Kanık ve Cahit Sıtkı Tarancı şiirlerini de sabitlersen sevinirim
KALDIRIMLAR Sokaktayim, kimsesiz bir sokak ortasinda Yuruyorum, arkama bakmadan yuruyorum Yolumun karanliga karisan noktasinda Sanki beni bekleyen bir hayal goruyorum. Kara gozler kul rengi bulutlarla kapanik; Evlerin bacasini kolluyor yildirimlar. Bu gece yarisinda iki kisi uyanik: Biri benim, biri de uzayan kaldirimlar Icimde damla damla bir korku birikiyor; Saniyorum her sokak basini kesmis devler, Simsiyah comlarini uzerime dikiyor Gozleri cikarilmis bir ama gibi evler Kaldirimlar, istirap cekenlerin annesi Kaldirimlar, icimde yasamis bir insandir. Kaldirimlar, duyulur ses kesilince sesi, Kaldirimlar, icimde uzayan bir lisandir. Bana dusmez can vermek yumusak bir kucakta, Ben bu kaldirimlarin emzirdigi cocugum. Aman sabah olmasin bu karanlik sokakta, Bu karanlik sokakta bitmesin yolculugum Ben gideyim yol gitsin, ben gideyim yol gitsin; Iki yanimdan aksin bir sel gibi fenerler. Tak, tak, ayak sesimi ac kopekler isitsin; Yolumda bir tak olsun zulmetten tas kemerler. Ne isikta gezeyim, ne goze goruneyim; Gunduzler size kalsin, verin karanliklari. Islak bir yorgan gibi iyice buruneyim, Ortun, ustume ortun serin karanliklari. Necip Fazil Kisakurek