Sus-ma! sessizliğin artık hükümsüz Mevsimlerin hüzünlü yüzüne sürdüğüm Ay bakışların nerde yüreğim Bak eylül geldi ama susuşlara terk ettiğin Sancıların dinmedi Bütün terk edilişleri yıldızların küskünlüğüne Emanet e**** hayli zaman olmuş Olmuş da bitmemiş avlulardan okyanuslara açıldığımız düş yangınlarımız Yaka yaka geçerdik ya tüm sürgün yüreklerden Savururduk göz yaşlarımızı yıldız tozu niyetine ak günlerimize hüzün düşürdü yine yıldızlar Tüm mevsimlerimiz hükümsüzdür şimdi Güz sancılarının yanında Şimdi susuyor tüm iklimlerimiz Ama sen susma yüreğimin ayaz saçlı yar’i Elleri üşüyor şehrimin Susarsan ayrılık yazılır nefesime Tutamaz artık hiçbir keder bizi Ağustos ortasında kış çöker yüreğimize Susma parmakları ahlarla sızlayan yar’im Yitiğini sevdasında bulanlar dilsiz de konuşurlar unutma… Sevgini kimsesiz karanlıklara uzat ki Ateş sarmışken yüreğini Sözcüklerini bağışla Hüzünle yağmalanan ruhuma Gidişleri ertelemek Bitişsiz bir akşam düşü belki ama Sen de bilirsin ki Ve en çok sen bilirsin ki Sevda ne gelişlerle başlar ne de gidişlerle biter Ve özlem bir duru sesleniş gibi İçimizin sokaklarında Sessiz hüzünlerle büyür gider… Sende bir ömre sığmayacak sevdalarınla Ey yüreğimi parça parça eden şair Büyü şimdi içimde Ve bil ki ayazlarım nefesinden kalmıştır bana Ve en çok bitmeyen sonlar adına…