Tanrı'dan Gizlenilen! Tanrıyı ağlatmaktan bıkmayan bir şeytan netâmeli aşk nevraljisinde kaybolan mevsimlere yolculuk ediyor; muhayyer oyuncak bedeninde titreyen ellerim Karanlık kuyudan ay içen çocuklar iğneli vücuduna, sözlerine, andına gözlerine çarpıp patlayan balonun biriyim yalnızca yalnız bırakılan atmosferde yıldızlarım kanıyor küsen her bulut etrafında saklanırken yaralanan meleklerle muharebe cephelerinde süt kokan balıklığımın aşkı zehirlenirsem adını içerken sancılanıp yılancılığına emme ve tükürme beni içinden! Kolay değil sindirmek yeni yabancı ilaçları hissetmeden! Zaman bana söz vermişti ellerine fal bakarken ben, unutturmayacaktı dünü, geçmiş bilekleri keserken duracaktı adımların uzaklaşırken yörüngemden pusulası ellerinde beklemiyor tren elbet yeni şehre gidecek! kaza geçirecek; kalbimdeki raylara bıraktığım her sözcüğe takılan onca insan aklımda patlattıkları umut bombaları ile özletirken yanan pimleri vardı sıfatlarının! Ve hep yalnız kaldığımda beynimin kıvrımlarında biri beni öldürürdü hücrelerimin önünde küçük düşürürdü Ay, çocukları içerken güneş serpili saçlarını kıskanacak sapsarı ölüler, ölülüğümün solan her çiçek yalnızlığımın, bilirdi! Kendinden arttırıp, bende tükettiğin yılların vahşetiyle kanlı kalacaktır mektupların arasına sıkıştırıp sana bıraktığım ruhum, saplantılığım sana olanı, sensiz olanı, saplanıp kaldığı bıçak izleri gibi bende bıraktığın komplo dolu bakışların bensiz düş çevirişlerin Otopsiyle çıkacak kadavra okulunda derste kaldığım iskel et, hayâl et, af et! adı altında senin için öldüğümü açıklayan kanıtlarım! kanıtlarken atladığım ayrılığa ders dokun ve bırakma yapıştırılan gökyüzü, yeryüzünü tutmaz çünkü zorla! mevsimlere Jilet'i eklerken darılırsa tanrı aramızda gizlediğimiz bir ayrılık vardır hiçbir zaman anlam veremediğimiz, anlam vermek istemediğimiz anlamını bilmediğimiz! Her biri birimizin gözüne kaçıp karartıyor yalnızlığımı ağlatarak kaçarken suçunu itiraf edip gidiyor herkes hayattan Sıra bende; olduğunu söylerken giz sonsuza dek ortaya çıkıyor dudaklarımdan; -Tanrı, sana hiç tapmadım, o'na taptığım kadar! İşte aramızda gizemli mesafe bu onu içerken, ona taparken bu zarar! //Payanda
Neden mi Tanrı? Çünkü tanrı taptığın varlık anl***** gelir. Eğer Allah dersem yanlış olur çünkü müslümanlar ve Allah'a inananlara hakaret gibi olur. Tanrı Kur'an'ın da kabul ettiği bir kelime ama insanlar tanrı deme! diye birbirlerini korkuttukları için bu gerçeği bilmiyorlar. Ayrıca ben edebiyatta; din ve siyasetten uzağım, yani din ögesiyle ne dalga geçer - ne din görüşü aşılarım. O da tanrı ile aramdadır ama buradaki tanrı; şiirle benim aramda. Yani yanlışlık yok ama saygı duyarım her görüşe. İncelerlerse sevinirim de ayrıca..
ayrıca Tanrı türkçedir Allah arapça haddime düşmez ama acıklama geregi duydum güzel yazmışsın tebrik ederim iyi akşamlar